26 Haziran 2013 Çarşamba

Mora Terapi,uyuşturucu tedavisinde de işe yarar mı?

Merhaba arkadaşlar,

Öncelikle geçen yazımda bahsettiğim Suboxone ilacı ile olan tedavi oldukça iyi gidiyor :) 1 hafta süren dengesiz ataklar haricinde bugün hastamız gayet iyi ve aktif durumda...Hala tam olarak sosyal hayata katılamamış olsa da zamanla onun da gelişeceğine inanıyorum. İlk günlerdeki kaygı,stres,tendeki yanma hisleri tamamen kalkmış durumda. Daha pozitif bir yaklaşım içerisinde. Devam eden yan etkiler ise terleme, Kas boşalmasından kaynaklanan el kol atmaları devam ediyor. Bunun dışında şimdilik hiç bir problem yok. Maddenin vücuttan çekilme süresi olan 20 günü tamamladığımızda inanıyorumki bu belirtiler de kalmayacak.

Gelelim zamanında bizim kendi yöntemlerimizle geliştirdiğimiz bir tedavi çeşidine :)

Gittiğimiz bir psikiyatri kliniğinde "Mora Terapi" denilen bir sistemden bahsetmişlerdi. Hepimizin bildiği üzere bu tedavi aslında sigara ve alkol bıraktırma işlemi için kullanılıyor. Bir kobay olarak biz de  belki madde de aynı işlevi sağlayabiliriz diyerek denedik. Sigara ve alkol tanılarında olduğu gibi sisteme kullandığınız madde neyse onu koymanız gerekiyor. Bir içimlik yeter. Sistem gereği bir alete bağlanıyorsunuz,beyninizdeki sinir uçlarınıza yani nöronlarınıza ters etki yapacak etkileşimler gönderiliyor. Ellerinizle tuttuğunuz,ayaklarınızın altında,kafanıza ve belinize de olmak üzere belirli noktalara temas sağlanacak materyaller bağlanıyor. Normalde sigara(tütün) koyulan tüpün içerisine bu defa kullanılan maddeyi yerleştiriyorsunuz. Seans yarım saat sürüyor,seans sonunda koyduğunuz madde kirli su görünümüne ulaşıyor. Ertesi gün tekrar...Sigara bağımlılarında 7 günde bıraktırdığı söyleniyor,madde tedavisi için biz yaklaşık 1 aylık bir program uyguladık. Tabii ki tek başına mora terapi yetmez. Psikiyatrist desteğiyle ilaç kullanımı da şart. İlk zamanlar hasta hiç bir etkisi olmadığını düşünebilir. Biz sonuç alamadık,galiba  uyuşturucuda işe yaramıyor diye düşünmüştük. Fakat uzun zamanlı bakıldığında 1 sene sonra tedaviyi gören yakınım, o seansların kafa yapısında ve düşüncelerinde çok büyük etkisi olduğunu söyledi. İddiaya göre seanslar bittiğinde bağımlı kişi maddeyi tanımayan,daha önce hiç kullanmamış bir beyne sahip olucaktı. Ne olduğunu bilse de kullanmaya kalktığında midesi bulanacak ve kötü hissedecekti. Dolayısıyla beyin bunu "kötü" olarak algılayacak ve bir daha içmesi veya denemesi için tepki etkileşimleri göndermeyecekti. Tabii bu seans süresince madde kullanmıyor olmak da oldukça mühim. Bizim seanslarda fire verildiği için belkide etki etmedi. Fakat iyi tarafından bakarsak; zamanla düşüncelerde olgunluğa ve yapılan şeyin kötü olduğunu düşünmeye yönlendiriyor diyebilirim.
Bu sadece tedaviye ek bir uygulama olarak değerlendirilebilir. Aklınızda olsun diye söylüyorum.Maddi durumu el verenler doktor ve ilaç desteğine ek olarak bu sistemi de deneyebilirler.

20 Haziran 2013 Perşembe

Suboxone deneyimi

Merhaba,

Sıcak sıcak yeni bir tecrübemi paylaşmak istedim. Hem kullanıcı arkadaşlar için hem de tedavi alternatifleri arayan yakınlar için...

Madde bağımlılarında alternatif tedavi yöntemlerinde kullanılan fix ilaçlar var. Amatem birimlerine veya özel psikiyatri servislerinde dahil olmak üzere doktorların ilk etapta önerdikleri ilaçlar Nervium, Lustral, Cipralex, Xanax ve benzeri ilaç türevleridir. Şehir efsanesi olarak sürekli anlatılan bir diğer ilaç ise meşhuuur Suboxone!Kırmızı reçeteyle yazılan bu ilaç doğru kullanılmadığı takdirde riski çok yüksek ama bağımlı arkadaşlarımız için "şifa niyetine" geçen oldukça güçlü bir ilaç.
Bildiğimiz yoksunluk belirtilerini neredeyse sıfıra indirdiği ve normal insan yaşantısına olanak verdiği için mucize niteliği taşıyor. Fakat ulaşması oldukça zor...Şimdi bunu temin etme yollarından bahsedeceğim. Elbette beraberinde de dikkat edilmesi gereken noktalara değineceğiz.

Yukarıda bahsettiğim gibi kırmızı rçete ile satılan bir ilaç. Sadece Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastanelerinin Amatem birimlerinde yazılabiliyor bu reçete. Özel psikiyatri doktorları veya özel hastanelerdeki doktorların yazma yetkisi yok. Antalya Amatem'de sadece yatılı hastalara veriliyormuş. Ayaklı tedavi için gelen hastalara yazılmıyor. Sebebi ise kötüye kullanım... Ben araştırırken bir kaç habere rastladım ve çok şaşırmıştım. Lanet olasıca torbacılar hem insanları zehirliyor hem de sanki tedavi olmasına yardımcı oluyormuş gibi bu ilacı satıyorlar. Şaka gibi dimi! Bir çok şehirde torbacılar suboxone satıyorlar,mal gibi! Tanesi 20 TL ile 50TL arasında değişiyor. Torbacıların eline düşmesinin sebebi ise bahsettiğim gibi her amatemde hastaya yazılmaması...Ankara Numune hastanesine bağlı amatemde de bu ilacı yazıyorlar fkat belli bir prosedür var. Ancak en rahat temin edilebilen amatem, Adana'daki... Herhangi bir randevu sistemi yok,türkiyenin her yerinden gelen bağımlılar var...Bana yine ilginç gelen bir olayı paylaşacağım,Adana Amatem'e gidiyorsunuz tam kapıda bir polis arabası bekliyor olabilir. Kapıda gbt alıyorlar!Siz tedavi olmaya gelmişsiniz onlar ava!Herkes iyi yere tezgah kurmuşlar diye söyleniyor... Daimi durmuyorlar ama, gittikleri sıraya da denk gelebilirsiniz...Bu sebeple herhangi bir nedenden dolayı araması,ifadesi veya yakalaması olan arkadaşlara uyarı;Adana Amatem'in kapısında gbt alınıyor...
Neyse gelelim içeri giriyorsunuz, kapıdaki danışmaya kimliğinizle kayıt yaptırıyorsunuz. Sıranızı bekliyorsunuz koyun gibi bağıra çağıra sizi çağırıyorlar... Gelen insanı dinleme,sorunu nedir, ne ilaç kullanıyor, ne sorunu var doktorlar dinlemiyor bile.İki adet oda var,iki ayrı doktor yani... Sıranız gelince giriyorsunuz alenen suboxone istediğinizi söylüyorsunuz,hemencecik tamam diyor amaaaa işte geldik esas noktaya...Sizi teste yönlendiriyor yani idrar tahlili yapılacak ve neticede eroin çıkması gerekiyor. İlk gelişiniz ise idrar tahlilinizde eroin çıkmalı, daha önce yazdırdıysanız ikinci veya sonraki gelişleriniz ise tahlilin temiz çıkması gerekiyor,temiz değilse yazdıramıyorsunuz ilacı. Elinize bir kağıt tutuşturuyorlar yan odaya anket doldurmaya geçiyorsunuz. Ayaküstü abuksabuk sorular soruyorlar,millet sallıyor zaten cevapları... Sonra binadan çıkınca hemen yan tarafta baraka gibi bir yerde özel bir güvenlik görevlisinin nezdinde idrar tahlilinizi vermeye çalışıyorsunuz. Traji komik ve bir okadar da saçma bir yöntem,niye diye sorarsanız bir sürü insan iyi veya kötü niyetli tahlil yaptıracak orda. Kimileri yanında şırıngayla gelmiş,temiz idrar enjekte edecekler. Bir çoğu mimlenmiş doktor istihbarat veriyor;iyi arayın! eğer şırıngayla yakalanırsanız bir daha tahlile almıyor sizi. Neyse normal normal giriyorsunuz adınız okununca,peti elinize tutuşturuyor gayet laubali güvenlik görevlisi başınızda bekliyor ve size devamlı konuşuyor;hadi hadi hadi!!!kullanılan madde yüzünden zaten bu insanlar idrar yapmakta problem yaşıyor,yapamayanlar çoğunlukta bekeyip kendilerini zorlamaları gerekiyor...Bide başında o güvenlik müsfettesi konuşup duruyor,millet stresli gerçekten ihtiyacı olan da var o ilaca,kötü niyetli gelen de...Yapamayanlar gidip gelip su içiyor litrelerce,kendilerini zorluyorlar ekstra bir strese giriyorlarki bu onları dahada zorluyor,hiç yapamıyorlar! Tepesi atarsa görevli "kaçıncı girişin almıyorum" da diyebiliyor!Zırp pırt birileri içeri dalıyor,herkesin gözü sizin petinizde!!böyle rezillik görmedim,ağlayanlar var yapamıyorum diye...Şehir dışından gelmiş,öğlene kadar o idrarı yapması lazım ama olmuyor!3 saat falan dönen dolaşan,su içen,zıplayan,yürüyen dönen insanlar var,çişi gelsin diye...Ne acı...Olar zaten bi çıkamzın içinde ve siz onları çözüm için bile yeni bir çıkmaza sokuyorsunuz...Neyse gelgelelim öğlen 12ye kadar verdiniz tahlili,14:30da tekrar geliyorsunuz adınız okunuyor ve peynir ekmek gibi suboxone reçeteleri dağıtılıyor. Aslında bu kadar kolay...
Tabii bir kere başlayınca bu ilaca devam ettirmek önemli,çünkü yeni bir bağımlılık kazanıyor insan. İkinci gelişiniz de de aynı şeyleri tekrarlayacaksınız fakat bu defa testin TEMİZ çıkması gerekiyor. Yine bir madde saptanırsa ilaç yazılmıyor. Kullandığı için ikinci kez alamayacak olanlar,birilerini getirmiş.O ilk kez geliyor diyor, eroin çıkacak ve ona ilaç yazılacak. Dolayısıyla kendisi kullanacak veya satacak!kim bilir...
Bir kez daha içimden geçirdim,Allah'ım hepinizi bu beladan kurtarsın,düşmanıma bile vermesin böyle bir şeyi...
Gelelim ilacın etkilerine ve kullanım şekline...
Bu ilaç ilk başta bahsettiğim gibi bağımlıların bıraktıkları andan itibaren yaşayacakları yoksunluk krizini yaşamamalarını sağlıyor. Titremeler,terlemeler,istek,kötü düşünceler,üşüme falan hiçbirini yaşamıyorsunuz. Normal bir insan gibi hayatınıza devam ediyorsunuz. Elbetteki yan etkileri var,bu ilaçta yüksek oranda bağımlılık riski var. Ama olsun, eroin bağımlısı olacağınıza ilaca bağımlı olun.Yavaş yavaş doktor kontrolünde bırakılabilir... Oldukça ağır bir ilaç olması sebebi ile kesinlikle doktor kontrolünde verilmesi gerekiyor. Maddeyle asla kullanmayın,ölüm riski var! Bu kısım tehdit veya şaka değil gerçekten solunum enfeksiyonundan ölebilirsiniz veya şiddetli bir kalp kriziyle...Çünkü içindeki bileşenleri maddeyle çakışıyor. Bu ilaçla birlikte Nervium ve Xanax'ı da kullanmamalısınız. Ters reaksiyondan yine ölebilirsiniz... Dilaltı ilacı olan Suboxone 8mg ve 2mg olmak üzere iki çeşidi var. 8mg olanın kutusu 170 TL. Günde bir tane kullanılması gerekiyor,sabah akşam yarım yarım kullanılabilir. 24 saat süren etkisi var. Bu süreçte yoksunluk hissi kesinlikle yaşamıyorsunuz.
Ama bazılarında farklı reaksiyonları olabiliyor elbette. Terleme,ateşlenme,titreme,üşüme gibi belirtilerde bir kaç gün süreyle seyredebiliyor. Sekizgen gibi bir şekli var,beyaz, bir yüzünde kılıç sembolü var bir diğer yüzünde ise N8 yazıyor. Bunun dışında size verilen ne olursa olsun sahtedir,başka bir karışımdır. Dikkatli olun,iyi olayım derken daha çok zarar görmeyin. Temin ettiğniz torbacı size yazdıramazsın,alamazsın falan gibi savsatalar söyleyebilir,inanmayın!Siz gidip yazdırırsanız o şerefsiz para kazanamayacak,siz ona mecbur kalmayacaksınız.Bu tuzağa düşmeyin,bi yolunu bulun ve gidin Adanaya...Size iyi gelecek ilaç orada ve legal yollarla temin edin. Kendinizi yapabileceğiniz herşeyin legaline alıştırın,tedavi olmak için bile torbacıya bulaşmayın,suça alet olmayın.
Mutlaka dikkatli kullanılmalı,28 günde bir gidip tekrar yazdırabiliyorsunuz. Erken bittiğinde temiz dahi olsanız sistemde 28 gün dolmadığı için gidip alamazsanız,reçeteniz bile olsa.
Şimdilik ilaçla ilgili gözlemlerim bunlar,ilerleyen zamanlarda ne gibi bir etkisi var gerçekten krizi kestiği doğrumu daha detaylı yazarım.

Özgür kalın...

14 Haziran 2013 Cuma

Belirtiler

Burada maddelerin belirtilerinden bahsedeceğim. Ebeveynler ve yakınlar için "nasıl anlarım" sorusuna cevaplar bulacağız. Onlar ne hissediyor, içince ne oluyor, ne kadar sürüyor, kokain nedir, eroin nedir, nasıl içilir, nasıl alınır, v.s bunları başlıklandırıcağım. Bildiğim kadarıyla elbette... Unutmamanız gereken bir şey var; ben gözlemci ve destekçiyim. Bu zamana kadar gözlemlediğim ve kesin bildiğim şeyleri aktarabilirim. Bu sebeple burada yazanlara göre kesin şöyledir yargılarına kapılmamalıyız. Ama çoğunda fixleşen belirtiler var. Hadi başlayalım...

KOKAİN
Benimde yeni tanıştığım bir madde. Belirtilerini ve gerektirdiklerini yeni yeni öğrendiğim, bi yerde kolay bi yerde zor anlaşılan bir uyuşturucu çeşidi. Zengin malı olarak geçer çünkü gerçekten de pahalıdır. Geçiş aşaması hızlıdır. Torbacı sizin cebinizdeki parayı daima bilir. Alım sıklığınıza göre ve ödeme güzelliğinize göre önerebilir. Arkadaş aracılığı ile tanışılabilen bir madde olup, çok güçlü bir kafası vardır. Enerji verir, neşeli ve heyecanlı olursunuz. Kulananlar bambaşka bir kafası olduğundan bahseder. Çoğu insan para yetiştiremeyip eroine düşer bu sebeple çok tehlikeli bir geçiş aşamasıdır. Cebine az para koyayım ozaman alamaz mantığına sakın girmeyin, bağımlıların "paylaşma" veya "kıyak yapma" gibi bana çok ilginç gelen girişimleri vardır. sokakta aç insan görse cebinden 5 lira vermez ama bu illet için arkadaş ortamında asla rastlayamayacağınız bir paylaşma etkinliği vardır. Bugün o verir yarın sen ona...kimde para varsa o herkese "kıyak" yapar...Sadece kokain için değil bütün madde çeşitlerinin ortamında vardır bu. Çünkü yokluğunu herkes bilir,olanı da paylaşırlar...

Kokainin birincil belirtisi durmak bilmeyen burun akıntısıdır. Mevsim kışsa üşütmüşüm denir, yazsa klima çarptı... Bununla birlikte kilo kaybıda ciddi bi belirti, ishal veya kabızlık, uykusuzluk...Bunların birlikte görüldüğü kişi evet, kokain içiyor. Zaten para trafiğinde de ciddi bir artış varsa panik zilleri çalmaya başlasın.Bildiğim kadarıyla paketi 300TL gibi bi rakamdan satılıyor. Dedimya kullanıcı olmadığım için net şeyler söyleyemeyebilirim ama uzun süre belirtilerle yön bulmuş biriyim. Çıtçıtlı şeffaf paketlerde veya yarı şeffaf mat ağzı buruşturulmuş elips şeklindeki paketlerde satılıyor. Kredikartı veya benzer kartlar taşıyorsa onların kenarına bi bakın derim, beyazımsı tortular varsa bu kartlar aracılığıyla çizgi çekiyordur. Kokainin içme yöntemleri var. Çizgi(line) dedikleri,burundan alınan yöntemdir. Daha yaygındır. yaklaşık iki saate varan kafası olduğu söyleniyor. Danzel Washington'un Uçuş filmi iyi bir rehber olabilir size :) Alenen adam çizgisini çekiyor tıkır tıkır içiyor :) Bu aşamada kullanıldığını farkettiyseniz mutlaka ama mutlaka psikiyatrist desteği alın!İlaçlı tedavi yöntemlerini deneyin. Genellikle xanax madde tedavilerinde tercih edilen bir ilaç. Fakat bazı duyumlarıma göre fazla miktarda xanax kafa etkisi yapabiliyor. Kimileri de bunu ezip çekiyormuş,kokain yerine... Eğer tedaviye başlandıysa zaten mutlaka ilaçları zamanında ve düzenli olarak siz verin,eline bırakmayın. Onlar antidepresanlardan da çok güzel uyuşturucu yapabiliyorlar kendilerine :)
Spor yapan insan kokain içmez diye düşünmeyin, fazla enerji verdiği için rahatlıkla spor yapabilir gündelik hayatlarına devam edebilirler. Kokain içenler beraberinde içki tüketirler,SAKİNLEŞMEK İÇİN! Genellikle viski olabilir. Oturup bir şişe viski bitirebilir tek başına, siz anlamayın diye sakinleşmesi gerekiyor çünkü... Bunu da alkol içip sarhoş ayağına yatarak yapıyorlar...
Folyo yöntemiyle içen de var, en kötüsü damardan alan da...Bunlar üst seviyeler,çok bilgim olmadığı için değinmek istemiyorum. Kokain içenlerde gereğinden fazla paranoya gözlemlenebilir. Yaptıkları yasak bir şey olduğu için genellikle takip edildiklerini düşünebilirler veya polis peşlerinde falan. Paniğe kapılmayın,öyle birşey yok...Ama dediğim gibi bu aşama kesinlikle uzman desteği gerektiriyor. Eğer kokaine geçmişse yani bunu kullanıyorsa o artık bir bağımlı ve tedavi olmalı...Mutlaka ilaç almalı. Bu sayede bırakılabilir evet eroin kadar büyük bir çöküntüsü yoktur, yoksunluk elbetteki hat safhada ama bırakma aşaması eroin kadar kötü değil. Vücuttan çekilme süresi 72 saat. Eğer 3 gün temiz geçirebilirse fiziki olarak hiç bir yoksunluğu yok sonrasında..Tamamen psikolojik kısma kalıyor. Onu da psikiyatrist desteğiyle kişinin isteği sayesinde yenebilirsiniz. Kokain içen kişi haftada bir periyod uygulayabilir,her gün içmezler içemezler...Çok aşırı seviyelerde 3-4 günde bir olduğu da görülebilir. Kişi başına 2gr. falan fazla olarak nitelendiriliyor fakat abartanlar da olabilir. Tedavi gören kişi ilaçla birlikte asla kokain almamalı, kalp ritmlerindeki aşırı hızlanma sebebiyle kalp krizinden ölebilir! Ama bunu yapan da çok ben öleni görmedim daha...Kokain aşamasındayken bize tedavide xanax 5mg., lustral ve ketilept verilmişti. xanax güçlü bir antidepresan,madde tedavilerinde verilen üç ana antidepresandan biri. diğerleri de nervium ve rivotrildir. Rivotril bağımlılar arasında "roj" diye tabir edilir. hepsi de yeşil reçeteyle satılıyor, fazla kullanımları madde kafası yaptığı için bağımlılar tedavi sırasında sizden fazlasını talep edebilirler. vermeyin!ilaçları saklayın ve sadece doktorun önerdiği kadarını saatlerinde düzenli olarak siz verin. doktorunuz yine düzenli olarak azaltarak bırakmalarını sağlayacaklardır. azaltılarak bırakılmazsa bağımlılık yapabiliyor bu ilaçlarda. Lustral denen ilaç da kafanın doğru çalışmasını sağlıyor, enerji veriyor. nervium veya xanaxla birlikte kullanıldığında sakinleştirip onların krizlerini hissetmemelerini sağlıyor. Lustralin bir eşdeğeri de cipralex. Muhteşem bir ilaç, kısa sürede etkisini siz bilmesenizde uzun vadede gerçekten kişiye olumlu yönde etki ediyor.
Gelelim sizin farkettiğiniz ana :)
Madde kullandığını anladığınızda biri burnunuzun ortasına sağlam bir yumruk atmış gibi hissedebilirsiniz. Öfkeden çılgına dönüp "seni öldürücem" nidaları atabilir gerçekten öfkenizin kontrolünü sağlayamayabilirsiniz. Şimdi sakın yapmayın dicem ama biraz zor biliyorum. Bende yapamamıştım fakat sonra insan kabulleniyor,üzülüyor ve yoo izin vermem diyor...Öncelikle karşı tarafla konuşmadan sakinliğinizi koruyun,hiç bir iğneleme yapmadan iyi bir psikoloğa koşun!Antalya'daki arkadaşlara Uzman Psikiyatrist Şükran Telci Çetinkaya'yı önerebilirim. Google'dan Ada Terapi Merkezi diye aratabilirsiniz. Şükran Hnm gerçekten bu konuda uzman ve insanın suratına bakıp şıpp diye anlıyor ne olup bittiğini :) yönlendirmeleri ve kontrolleri de çok doğru,üstelik bağımlı yakınlarını da doğru yönlendirerek onların aklını oynatmamalarını da sağlıyor :)
Özel bir doktora gidecek durumunuz yoksa hemen hemen bütün şehirlerde alkol ve madde bağımlılığı merkezleri var. Çok iyi sonuçlar alındığını ne yazıkki söyleyemeyeceğim ama en azından ilaç desteği veya yatış sağlayarak bir adım atabilirsiniz. geri kalanı zaten kişinin kendi kafasında olup bitiyor. o karar versin yeter.
Bu ikisini de yapamıyorsanız doğru bir iletişim kurmayı deneyeceğiz. önce elinizde kanıtlarınız olsun, çünkü karşınızdaki profesyonel bir yalancı!bunu sakın unutmayın söylediği bir çok şeye de inanmayın. Tedavi olmak istemediği sürece veya çaresiz kalmadığı müddetçe size itiraf etmeyecektir. Şeytanın aklına gelmeyecek yalanlar birbir önünüze sıralanır ve sizde kek gibi yersiniz.İnternetten test siparişi verebilir kesin sonuca gidebilirsiniz. Mutlaka karşınızdaki direnecektir ama ılımlı ve doğru bir konuşmadan sonra belki de yaklaşır.Bilemem :(
Test için de yine google'dan arge danışmanlık veya arge uyuşturucu testi diye arayın şirket çıkar. Kap şeklinde testler var. 5 adet başlığı sorguluyor testler,idrarı yaptırıyorsunuz kaba,10 sn içinde kokain,metanfetamin,amfetamin,esrar ve morphin adı altında eroinden hangisini kullanıyorsanız aynı gebelik testi gibi çizgi yöntemiyle öğreniyorsnuz ne içildiğini.Bu testin bedeli bir kabı 35 TL. kargoyla gönderiliyor adresinize kadar. Bunun dışında elbette şehrinizdeki amatemlerde kan tahlili de yapılmakta. Ordanda detaylı sonuçları görebilirsiniz.
Belirtilere devam edecek olursak,normalin üzerindeki para harcama size ilk belirti olarak sunulabilir. Bazı dar gelirli ailelerin çocukları bu para trafiğine yetişemedikleri için ne yazıkki hırsızlık yoluna başvurabiliyorlar. Önce en yakınındaki, evdeki ziynet eşyaları ve çantanızdaki paralarla başlayabilir. Baktınız cüzdanınızdan ufak ufak paralar kayboluyor üzerine düşün derim.Bu trafik kesildiğinde üzülerek söylüyorumki profesyonel birer hırsız oluyorlar. Evlere girme, pazarda hırsızlık, elektronik aletleri satma(bilgisayar,laptop,telefon v.s). Kız çocukları ise ki beni en çok üzen de bu,ne yazıkki bedenlerini bozduruyorlar :( torbacılardan mal almak uğruna veya malı olan biri onunla paylaşsın diye cinsel birlikteliğe mecbur kalıyorlar. Çok anne tanıdım,dinledim kızı bu duruma düşmesin diye cebine mal parası koyan..Ne üzücü :( Tecavüze uğrayanlar bile var ki en acısı da bu :(
Biraz da eroine değinecek olursak; bunu tanımlamak öyle zor öyle acı ki inanın yazarken zorlanıyorum. Eroin artık ulaşılabilecek en son seviye...Ve hızlı bir sonun 5 harfli tabiri...
Diğer bir çok maddeye göre eroin çok çabuk farkedilebilen bir madde. Belirtileri gözpınarlarımızdaki kırmızı kanın çekilmesi, gözakının sararması, gözbebeklerinin büyümesi, neredeyse 35-40 kilolara düşenler var dolayısıyla şiddetli bir kilo kaybı,iştahsızlık,kedi gibi sudan uzak durma asla banyoya girmezler yıkanmazlar.sebebini hala bende bilmiyorum ama sudan korkuyorlar,yıkanmıyorlar. sabah uyandıklarında sigara içemez ve yemek yiyemezler. ha şişman eroinmanlar da illa zayıf olması gerekiyor diye bakmayın. çocuk 90 kilodur,inmiştir 80e göbeği hala vardır ama o kilo verdi siz farketmezsiniz. sürekli bir uyku hali,ama bu tanıdığınız bir uyku değil. uyanık uyuma..o nasıl oluyor diceksiniz,oturduğu yerde kafası düşer önüne,siz yoruldu uyuyo zannedersiniz.dokunsanız tık diye kalkar hiç bişey olmamış gibi.şiddetli eklem ağrıları olur.özellikle bel ve kasıklar.erkeklerde cinsel iktidarsızlık görülür. asla cinsel birliktelik kuramazlar. eroinin bir kaç çeşit kullanım şekli var. peynir denilen folyo aracılığıyla ağızdan tüketim. içtikten sonra kusabilirler.odasındaki çöpünü kontrol edin kendisi atmıyorsa mutlaka kusmuk görüceksiniz. evden alüminyum folyoları kaldırın,paket paket katlanmış halde odasında çekmecelerinde bulabilirsiniz.tedavi için alternatif bir yöntem keşfettiğimizde mora terapi denen bişi bunu sonra tedavi başlığı altında anlatıcam,bu maddeyi temin etmek zorunda kalmıştık. fiyatını ozaman öğrenmiştim.bizzat köye mal almaya gittim,paketi 5TL!inanamamıştım...bukadar ucuza hayatınız elinizden gidiyor...bir kişi aşağı yukarı 3-4 paket içebilir...ilerleyen zamanlarda bu 4-5 gr.a kadar çıkabiliyor.neredeyse 8 paket falan ediyor sanırım. bir diğer yöntem taş dedikleri...yine eroin bu konuda çok bi bilgim yok ama...son olarak da tabii ki damar yöntemi...genellikle ince uçlu iğne yöntemiyle enjekte ediliyor. insülin iğnesi. devamlı kullanılan doz yetmediğinde daha uzun bir kafa yaşamak niyetiyle yöneliyorlar. elbette ilk bakacağınız yer kollar...siz el ve ayak parmak aralarına, kasıklarına,dizkapağının arkasına,boynuna falan da bakın. buralar da aile falan anlamasın diye tercih ediliyor. hele boyundan vurulan okadar tehlikeliki...dozajı tutturamazlarsa altın vuruş dediğimiz yüksek dozdan ölümler oluyor.haberlerde falan mutlaka okumuşsunuzdur. altın vuruşun sebebide o anki krizle ne kadar aldıklarının bi önemi yok onu vurup sakinleşmek tek niyeti ve eski dozun yeterli gelmeyeceğini düşünüyorlar...
eveeet baya uzun yazdık sanırım,bide arkadaş etiketleme mevzsuna geleceğim.illaki bunlar demiyeceğim ama böyle tipler yakınınızdaysa bilinki uyuşturucu batağı burnunuzun dibinde. genellikle adidas eşortman tercih ediyorlar neden bilmiyorum ama adidas yani :) ayakkabılar da öyle. eşortmanların veya pantolonların paçaları dar,mümkün mertebe heryerlerinde büyük dövmeler var çocuğunuzda yaptırıyor olabilir. bu bi etiket gibi,birbirlerini böyle tanıyorlar :) kollarında veya göğüs bölgesinde façalar olabilir,jiletle atılan ciddi kesikler...maddenin etkisi ile o an acısını hissetmiyorlar fakat sonra çok büyük pişmanlıklara sebep oluyor.madde aldıkları zaman bişeye çok sinirlenip veya üzülüp böyle saçma bi girişimde bulunuyorlar.deşarj olma diyelim...
kız çocuklarında genital akıntılar olabiliyor,aşırı terleme veya üşüme,vücut ısıları sıksık değişiyor kışın ortasında 18 derece klimanın altında oturabilirler yani.veya çok üşüdükleri için yazın ortasında kalorifer böceği gibi sıcak olan herşeye sarılabilirler.şiddetli kilo kaybından bahsetmiştim,düzenli yemek yemezler,boğazlarından geçen herşey bıçak veya asit gibi gelir onlara.nefes almak bile bazen güç olabilir.genellikle gece uyumazlar ve kendileri gibi olmayan kimseyle yakınlık kurmazlar.arkadaşları da kendilerine benzer,düzenli arkadaşlıkları da olmaz zaten.sürekli birbirleriyle kavga edip küsebilirler.sonra hiçbişey olmamış gibi tekrar barışırlar.genellikle akşamları biraraya gelirler.sabaha kadar oturup içerler,eve geldiğinde uykusu var sanki diye düşünebilirsiniz,var ama yok...uyuyamazlar çünkü.yukarıda bahsettiğim dalma şeklinde hassas bir uyku moduna girerler ara ara.oturduğu yerde,dolmuşta heryerde başı düşer.uykun varsa kalk yat dersin oturduğu yerde zıplayıp yok uykum der kalkar odasına gider.sizinle dialoğa girmez,konuşmak istemez,hiçbi şey yapıcak hali yoktur.
evin farklı bölgelerine zulalar yapmışlardır. çekmecelerine,yatak altlarına,kıyafetlerinin arasına,asla aklınıza gelmeyecek yerlere bakın. siz bakmazsınız diye gözünüzün önündeki yerlere tıkıştırırlar,çünkü odaklanacağınız yer onun odasıdır! yoğun miktarda folyo,ağzı folyoyla kaplanmış pet şişeler,folyo kalemle delik delik yapılmıştır.içinde su var,suyun rengi sarımsı.kapak diyorlar buna.
bide bi bağımlı asla malını saklayıp sonra içerim demez bunu da unutmayın.elindeki ne kadarsa hepsini içer,saklayayım bunu da yarın içeyim demezler.engel olamazlar çünkü.anında tüketilir.
şimdilik bukadar,aklıma geldikçe yine belirtiler kısmına eklemelerde bulunacağım.
sıradaki konumuz,ÖĞRENDİK PEKİ NE YAPACAĞIZ?

Merhaba

Herkese Merhaba!

Uyuşturucu illeti ile mücadelenin ne kadar zor olduğunu yalnız kullananlar ve onların yakınları bilebilir. Böyle zorlu bir mücadelede kimi zaman yalnız kimi zaman ise güçlü bir destek ordusu ile birlikte yürürsünüz. Elimden geldikçe ve bildiğim kadarıyla buradan bağımlı kardeşlerimize ve onların yakınlarına tavsiyelerde bulunacağım. Elbette yeterli olmayacak çünkü ben bir bağımlı değilim ama en yakınım canımdan çok sevdiğim iki insanın bu zorlu mücadelesinde daima yanında destekçileri oldum. Elimden geldikçe onların bırakmaları için en az onlar kadar kendim de mücadele verdim. Hiç bir zaman onlar kadar hissetmesem de acısı ve üzüntüsü onlardan daha çok yıprattı beni. Biliyorum ki ben ne anlatırsam anlatayım veya kim ne derse desin kişi istemedikten sonra imkanlar doğrultusunda bu savaştan galip çıkmak çok zor.
Genelde toplum baskısı nettir, bir bağımlının düştüğü halin en büyük faturası aileye aittir. Böyle olmadığını bizler bilsekte dışarıya anlatamazsınız. Olsun, anlatmayın... Siz sadece bağımlıları anlayın yeter... Onlar gibi düşünün, kendinizi onların yerine koyun yeter... Ve asla unutmayacağınız tek şey ise, onlar aslında sizin şuan tanıdığınız gibi biri değil!Şimdi isterseniz adım adım bağımlılık ve kurtuluşun başlıklarını açalım.
Kulanılan maddenin çeşidi ne olursa olsun,hepsinin kendine özgü belli başlı belirtileri vardır. Çocuğunuz, kardeşiniz,eşiniz, sevgiliniz veya arkadaşınız herhangi bir yolla bu illete bulaşmış olabilir. Nasıl anlayacağız ve nasıl kaçmayacağız?
Genellikle bir çok bağımlı bu yola esrarla girmiştir. Arkadaş ortamı veya sevgili aracılığıyla burnumuzun dibine giren bu illet bu aşamada size pek de korkutucu görünmeyebilir. Halk teorisi "esrar bağımlılık yapmaz" atomu parçalamaktan daha zor bir teoridir ve böyle yayılır. Öncelikle bağımlı olduğunu düşndüğünüz yakınınız her kimse taciz edip kavga etmeden yaklaşın ve sormayı deneyin. Muhtemelen size itiraf etmeyecektir elbette. Olsun, siz bilmiyormuş gibi de müdahele edebilirsiniz. Eğer yakınınızın esrar içtiğini düşünüyorsanız olağanüstü bir paniğe kapılmayın. Ciddi derecede bir bağımlılık başlangıcı olmasa da sonraki zorlu sürecin eşiği olarak nitelendiriyorum ben. Esrar da olsa kafa yapıcı herhangi bir madde vücudunuzla bir kere tanıştıysa devamı gelecektir. Esrar içildiğini sezinlemek diğer uyuşturucu türevlerine göre biraz zordur. Çünkü diğerleri gibi net yan etkileri yoktur. Alkol sarhoşluğu gibi pasif ve hafif bir kafa etkisi vardır. Mutlaka birlikte tüketilen kalabalık bir ortam ve son derece birbirine sadakati olan arkadaşlık gerektirir. Fiyatı ucuz olmakla birlikte 5 şişe bira içeceğime esrar içerim mantığıyla tüketilir. Kova ve sarma gibi değişik kullanım türevleri mevcuttur. Sarma yönteminde içine bir veya iki dal sigara tütünü eklenir. Birkaç kişi içiliyorsa çevirme denilen yöntemle sırayla içilir. Kişi tek başına da tüketebilir. Kafa süresi kısa olmakla birlikte zaman içerisinde üstüste birkaç kez içilebilir. Sigara içmeyen kişi esrar da içmiyordur diye birşey yok. Sigara kullanmayanlar da ortamda ki ısrar ve merakı gereği esrar içmeye başlayabilir. Kişiye göre değişiklik gösterse de bazen sıkıntıdan üzüntüden içilir rahatlamak için, bazen de neşeli bol kahkahalı bir ortam vardır daha çok gülmek için içilebilir. Tamamen ortam malıdır. Halüsilasyon falan gördüklerini sanabilirler, alkolle tüketilirse yeni başlayan biri elbette göredebilir. Fakat uyuşturucu maddelerin temelinde bilinçaltı vardır. O an kafanızdaki neyse, neye üzüldüyseniz veya neye sevinicekseniz aklınız size böyle oyunlar yapabilir. Ama dediğim gibi esrar çok da abartılacak bir tür değil. Kolaylıkla önüne geçilebilir. Çocuğunuzun veya sevgilinizin arkadaş ortamı size her anlamda yol gösterecek en önemli belirtidir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Esrar içenin zengini fakiri de olmaz,her kesimden tüketicisi var.
Gelelim iş esrar aşamasındayken durdurmaya...
Dediğim gibi arkadaşları iyice süzgeçten geçirin ve emin olmadığınız müddetçe arkadaşları etiketleyip görüşmeni istemiyorum duvarını çekmeyin. Ergenlik dönemi ve maddeye düşen insanlarda arkadaş herşeyden önce gelir. Dünyadaki en güvenilir insan, arkadaştır. Siz onu anlamayan ve daima yasaklar koyan öcü olursunuz. Hele madde o arkadaşla birlikte tüketiliyorsa sırrın ortağı olduğu için asla vazgeçilmez niteliktedir ve ne söylerseniz söyleyin ondan uzaklaşmak yerine sizinle araya mesafe koyar. Siz arkadaştan daha samimi bir profil çizmelisiniz ki size güvensin. Bu sebeple şiddetli kavgalar veya önyargı içeren söylemler yerine dostane bir tavır içine girmeyi deneyin. Herkesin başına gelebileceğini, onu anladığınızı söyleyin ve bu yüzden onu suçlamayın. Ah niye yapıyosun, ne gerek var, ölüp gidiceksin gibi babanne vıdıvıdılarından uzak durun. Mümkünse bir psikolog desteği alın. Ve psikoloğa bu sebepten değil birlikte destek almak istediğinizi onunda yanınızda olmasını istediğinizi söyleyin. Mümkünse ilgi alanı bulun, sosyal ortamlara sokun. Dans, enstrüman, spor kurslarına gönderebilirsiniz. Enerjisini buralarda tüketeceği için arkadaşlarıyla görüşmeye mecali kalmayacaktır. Dertleşme ortamı yaratın, birlikte vakit geçirmek için inatlaşmayın. Çünkü siz onun arkadaşı değilsiniz, o öyle görüyor en azından. Sadece daha doğru bir arkadaş ortamı yaratın ona. Doğru insanların içinde o da doğru olmaya çalışacaktır. Arkadaşı okuldansa eğer, öğretmeniyle görüşüp sınıfta ayrı oturmalarını sağlayın. Konudan asla öğretmenine bahsetmeyin,mutlaka kulağına gidecektir ve size hiçte tahmin edemeyeciğiniz kadar kötülükte bir kavga ile gelecektir. Dediğim gibi esrar aşamasında alabileceğiniz en basit ve kolay yöntem ona temiz bir arkadaş ortamı yaratmaktır. Spor yapan ve dans eden insanlar sarfettikleri efor gereği sigara bile içemezken bu tip şeylere de yönelemediği için daima doğru bir profil oluştururlar. Bu alandaki kurslar çocuğunuz ve sevgiliniz için en doğru ortamdır.

Esrar aşaması için söyleyebileceklerim bu kadar... Sonraki evreler olan; kokain, ecxtasy ve eroin için söyleyebileceğimiz çok şey var. Bunları sonraki yazılarımda kapsamlı bir şekilde anlatacağım.

Umarım sizlere ve sevdiklerinize az da olsa yardımcı olabilirim. Destek ve sorularınız için daima burada olacağım, doktor, ilaç, tedavi, belirtiler, madde tanımları ve dahası için dilediğiniz her şeyi sorabilirsiniz. İki kişi kurtardım, onların kavuştuğu güzel ve güneşli günler sizin de olabilir. Siz de herkes kadar normal olabilirsiniz. Bağımlı yakınları için şimdiden bol sabır diliyorum,çok ihtiyacınız olacak çünkü.

Melekler yanınızda olsun,sevgiler...